İLİM VE EDEBİYAT ÜSTÂDI,
TÜRK EDEBİYATI VE TÜRKÇE'NİN HÂMİSİ,
MÛSIKİŞİNAS BİR BEY
ALİ ŞİR NEVÂYİ
(1441-1501)
Nizamüddin Ali Şir adı, Nevâyi mahlasıdır. 9 Şubat 1441'de Herat'da doğdu. Uygur Türklerindendir. Babası Gıyasüddin Kiçkine Bahadır ya da Kiçkine Bahşi, Horasan hâkimi Ebu'l Kasım Babür'ün hizmetinde idi. Aslen ecdadı, 7 nesilden beri Timur ve Timuroğullarının hizmetinde idi. Anne tarafından büyük babası Ebu Said Çisek ise Mirza Baykara'nın beylerbeyi idi. 1447'de Mirza Şahruh'un vefatıyla bölgede çıkan karışıklıklar nedeniyle babası ile birlikte Yezd üzerinden Irak'a gitmek üzere yola koyulan, bu yolculuk sırasında da Zafernâme'nin yazarı, Emir Timur'un Moverrihi Şerafeddin Yezdi ile tanışan Ali Şîr henüz 6 yaşındaydı. 1449-1457 seneleri arası; Kiçkine Bahadır, Ali Şir ve Hüseyin Baykara Horasan'da Ebu'l Kasım Bâbür'ün mahiyetinde bulunmuşlar, burada Ebu'l Kasım; Ali Şir ve Hüseyin Baykara'nın eğitimleri ile özel olarak ilgilenmiş, Hüseyin Baykara ile Ali Şir Nevâyi arasında sözü edilen dostluk bu yıllarda oluşmustur. Hatta Ebu'l Kâsım Meshed'e giderken onları da yanında götürmüş 1457'de vefatının ardından Baykara Merv'e dönmüş, Ali Şir Nevâyi ise bir süre daha Meshed'de kalıp egitimine devam edip, bir ara da Seyyid Hasan Ardaşir'in hizmetinde bulundu ise de o da babasının 1457'de vefat etmesiyle Herat'a dönmüştür. Ali Şir Nevâyi, Herat'a döndükten sonra Ebu Said onu yanından uzaklaştırdı. Buradan Semerkand'a giden Ali Şir, Hâce Fazlullah Ebû Leysi'nin hangâhında iki sene süreyle eğitim görmüştür. Bu iki sene içerisinde, Semerkant'ı idare eden Ahmet Hacı Bey, kendisinin eski dostu olduğundan onu korumuş ve Ali Şir'den hiçbir yardımı esirgememiştir.
1469 yılında Hüseyin Baykara'nın Herat'ı işgal ederek, Horasan Sultanı olmasının üzerine Ali Şir Nevâyi, Herat'a dönerek, Hüseyin Baykara'nın hizmetine girdi.
Hüseyin Baykara, kendisine önce mühürdarlık görevini verdi, bu görevi dışında Mirza Baykara'nın en yakın dostu ve destekçisi olan Nevâyi o esnada meydana gelen bir ayaklanmayı bastırdı. Yaptığı hizmetlerle iyi bir devlet adamı olarak görülen Ali Şir Nevâyi 1472 yılında "Divan Beyi" olarak tayin edildi. 1472 yılında büyük hürmet beslediği yakın dostu Abdurrahman Câmi'nin irşadı ile Nakşibendi tarikatına girdi.1484 yılında Hamse'sini tamamlayan Nevâyi 1487-1488 yıllarında Esterâbâd Valiliği yaptı, daha sonra görevinden affını isteyerek Herat'a döndü. 1489'da üstadı ve yakın dostu Seyyid Hasan Erdeşir'in vefatı üzerine, Erdeşir'in hayatı ile ilgili risâlesini yazan Ali Şir Nevâyi, 1490 yılında da Divân Beyliği'nden ayrılarak Mirza Baykara'nın nedimi olarak kalmayı tercih etti. 1492 yılında Abdurrahman Câmi'nin vefatı üzerine çok üzülen Nevâyi, 1498'de Meshed'e gitmiştir. 1499'da Hacc'a gitmek için izin istemiş bunun üzerine Mirza Baykara bir ferman çıkararak bu izni vermiş ise de bir dost ve devlet adamı olarak kendisine ihtiyaç duyduğunu belirtmesinin üzerine Nevâyi'de Hacc'a gidemeyip, Herat'a dönmek zorunda kalmıştır. Son yıllarında Herat'da sanatıyla meşgul olan Nevâyi, Mirza Baykara Esterâbâd seferinden döndüğünde onu karşılamaya gitmiş kendisi ile görüştükten sonra kalp krizi geçirerek 1501 tarihinde vefat etmiştir. Türbesi sarayının yanındaki Kudsiye Camii'nde yer alır.
Ali Şir Nevâyi hiç evlenmemiş ve hiç çocuk sahibi olmamıştır. Hayatını sanat ve ilimle, ayrıca devlet adamlığı ile uğraşarak geçiren Ali Şir Nevâyi memuriyetlerinden elde ettiği kazanç dışında aileden de yüklü bir servete sahip olup bunu hayır işlerinde kullanırdı. Medreseler, mescitler, ribatlar, hayır kurumları, darüşşifalar ve vakıflar yaptırdı, bunların tamamının beş yüze yakın olduğu söylenir. 1476 yılında Herat'ın kuzeyinde kendisine Sultan tarafından Tahsis edilen araziye kendi adını taşıyan bir mahalle sarayı, Unsiya'nın yanına Kudsiya adında büyük bir cami, İhlasiya adında bir medrese, Halasiya adında bir han, Herat'da bir mescid-i cami, hangâh, darüşşifa, hamam, bunların dışında Ribat-ı Aşk ve Nişabur civarında Ribat-ı Dirabad yaptırdığı mimari eserlerden bazılarıdır.
SANATI ve ESERLERİ
Ali Şir Nevâyi, Türk Edebiyatı'nın gelişiminin tarihi teşekkülü adına şüphesiz ki en önemli ismidir. O, dönemin ediplerinin, Farsça'yı kullanmanın marifet ve meziyet kabul ettikleri, Fars dilinin zirvede olduğu, bir ortamda, Fars Edebiyatı'nı Türk ruhuna uygun bir biçime getirmiş, Türkçe'nin birçok yönden Farsça'dan üstün bir dil olduğunu savunmuş ve Türk dilini kullanarak yüksek sanat değeri taşıyan edebi eserler de verilebileceğini ispatlamıştır.
Nevâyi, Abdurrahman Câmi ve Hüsrev-i Dehlevî'den etkilenmiş olmasına rağmen, orjinalitesini koruyarak, onları taklit yoluna gitmemiş, hatta onları aşabilmiştir. Her eserinde devrinin ayrı ayrı, sosyal, kültürel, vs. yönlerini aydınlatan Nevâyi bu eserlerinde milli bilinci sanat çerçevesi içerisinde her dâim vurgulamıştır. Bu vesile ile de Orta Asya Türk kültür ve sanat hayatının gelişmesinde en büyük rolü oynamıştır.
Nevâyi, Edebiyat dışında Resim, Hat, Nakkaşlık ve Mûsıki sanatları üzerine de çalışmıştır. Mûsıkîde hocasının, Yusuf Burhan olduğunu, söyler. Çok güzel nakış ve besteleri olduğu bilinir. Horasan'da bilinen bestelerden "Yedi Bahr" usûlü Ali Şir Nevâyi tarafından kuş sesleri esas tutularak yapıldığı birer birer sayılarak gösterilmiştir. Nevâyi'ye ait olduğu söylenen eserler Horasan, Özbek ve Kafkasya Türkmenleri arasında yaygındır. Hüsrev-i Dehlevî ile Nevâyi arasında geçen bir nazireye, Dehlevî'nin verdiği cevaptan Nevâyi'nin erganun çaldığınıda görmekteyiz :
"Nevâyi'nin erganunun sesi biçâre aşıklara doğru yolu gösterir."(Devletşah, age. C.4.s.578)
ESERLERİ
HAMSE
. Hayretü'l Ebrâr
. Ferhad ile Şirin
. Leylâ ile Mecnun
. Seb'a-i Seyyare
. Sedd-i iskenderi
DİVÂNLAR
. Hazâ'inü'l Meâni: Bütün şiirlerini ihtivâ eden bu divanı 55000 mısradan ibarettir ve 4 kısıma ayrılır:
1. Gara'ibü's Siğar / 2. Nevâdirü'ş Şebâb / 3. Bedâyi'ül Vasat / 4. Fevâidü'l Kiber
. Farsça Divânı: 12000 mısradan oluşur.
TEZKİRELERİ
. Mecâlisü'n Nefâis : 1491'de yazılmıştır. Câmi'nin Nefâhâtü'l Üns eserinin tercümesi şeklinde, İran ve Türk şâirleri üzerinedir.
. Nesaimü'l Mahabbe min Şamaim el-Fütuva: 1495'de yazılmıştır.
DİL ve EDEBİYAT ESERLERİ
. Risale-i Muamma
. Mizânü'l Evzân : Aruz üzerinedir.
. Muhakemetu'l Lugateyn: 1498'de yazılmıştır.
DİNİ ve AHLAKÎ ESERLERİ
. Münacat
. Çihil Hadis
. Nezmü'l Cevâhir
. Lisanü't Tayr: 1498'de Farideddin Attar'ın Mantık et Tayr eserine nazire olarak yazılmıştır ve 7000 mısradan oluşmuştur.
. Siracü'l Müslimin
TARİHİ ESERLERİ ve BELGELER
. Tarih-i Enbiyâ vü Hükema
. Tarih-i Mülûk-i Acem
. Zübdetü't Tevârih
. Vakfıyye
. Münşeat
BİYOGRAFİK ESERLERİ
. Hâlât- ı Seyyid Hasan Erdşir
. Hamsetü'l Mütehayyirin
. Hâlât-ı Pehlevan Muhammed
Abdurrahman Câmi, Hasan Erdşir ve Pehlivan Muhammed'in hayat hikayeleri ve Nevâyi'nin onlara ait hatıralarını içeren eserlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
ALİ ŞİR NEVÂYİ: Mizânu'l Evzân, Haz. Prof.Dr.Kemal Eraslan, TDK Yayınları, Ankara,1993.
BABÜR, age.C.2 s.186-189
DEVLETŞAH, age.C.4. s.580-581.
TOGAN, Zeki Velidi: "Ali Şîr", mad. İ.A., Meb Basımevi 1965, İstanbul.
GÖRSELLER
https://islamansiklopedisi.org.tr/ali-sir-nevai
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder