11 Haziran 2021 Cuma

ABDÜLBÂKİ NASIR DEDE'NİN TEDKİK Ü TAHKİK ESERİNDE TÜRK MÛSIKÎSİ ESTETİĞİ

 


Sn.Prof.Yalçın Tura'nın kaleme aldığı ve çeviriyazımını açıklama ve notlarıyla bizlere sunduğu Tedkik ü Tahkik adlı eser Mevlevî Şeyhi Nâsır Abdülbâki Dede'ye ait, Türk Musikîsi'nin o dönemdeki muhtevası ve nazariyatı üzerine yazılmış bir eser olup, 1794 yılında tamamlanarak Padişah III.Selim'e sunulmuş 2  yıl sonra yine padişahın isteği üzerine yeni makam ve terkiblerin oldugu bir ek yazılmıştır. Bu eserde makam ve terkibler, Ney sazının hususiyetleri, usûller ve bir takım gerekli musiki bilgileri yer almaktadır. Kendisinden önce gelenlerin kısa bir özetini yazan Nâsır Abdülbâki Dede sade ve kısa anlatımlarla makam ve usulleri tanıtırken dünün musikisi üzerine yaptığı açıklamalarda oldukça dikkate değer estetik unsurlara yer vermiştir. 

              Abdülbâki Nâsır Dede'nin eserinde mûsıkiye bakış açısı diğer nazariye unsurlarına göre biraz farkli gelişmektedir.

Makam, terkib ve usul sıralamalarında değişikler  gözlemlendiği gibi musikiyi oldukça ciddiye alan ve uzun bir zaman dilimini bu kısa eserine yansıtan bir emek bulunmaktadır.

Tedkîk ü Tahkik eserinde; başlıbaşına Türk Mûsıkisi estetiğine özgü ifadelerle karşılaşılmaktadır. 

    Abdülbaki Nasır Dede'nin tanımlamalarında  dönemin Türk Musikisi Estetiği anlayışına dâir başlıbaşına bir anlatım görmekteyiz ve bu o dönemin müzik beğenilerini anlamamız açısından çok önemli.  İnsan doğası ve ruh halinin değişimlerine göre, müzik tercihlerinin belirlenmesi ve sınıfsal farklılık olmaksızın her bireyin bir musıki tercihi olduğu yorumu sıradan gibi gözükse de o dönem için dikkate değerdir.  Zira burada manevi olarak doğadan ve ilahi lezzetten uzak, kimselerin musıkiden zevk alamayacağı ezgi dinlemenin ve bundan zevk almanın gönül ve can sağlığına delil olduğunu anlatan Abdülbaki Nasır Dede  bunun bazı kimselere tinsellik kanıtı, bazılarına da Tanrı'nın huzurunun habercisi ve kimliğinin parıltısıdır derken,  güzel, gönüle ve kulağa hoş gelen musıkinin ilahi bir duyumsama olduğunu, estetik algıyı da bu nedenle beslediği yönünde  önemli bir bakış açısı ve tespitte bulunmuştur.  Müzisyenlik ve besteciliği de " Musikî Kuyumculuğu" deyimiyle tarif eden Abdülbaki Nâsır Dede  musıki sanatını, estetik olarak mücevher tasarımı zanaatıyla özdeşleştirmektedir. Yine mûsıkî  üstadlarının müziklerinin dinlemeye değer, estetik olgunluğa ve musıki kurallarının uyumuna riayet edebiliyor hale gelmesini, onların özel bir nefis terbiyesi sürecinden  geçmeleri neticesinde olabildiği görüşünü bizlerle paylaşmıştır.  Abdülbaki Nasır Dede  musıki besteciliğini  bir hekimin çeşitli  ilaç terkipleriyle hastalarına uyguladığı tedavi ile bir bestekarın çeşitli terkiplerle musıki makam ve eserlerini oluşturmasını, hayati noktada bir tutmuştur.  Yine bu bakış açısından musıki besteciliğindeki estetik olgunluğun dinleyenlere şifa olabileceği düşüncesini de taşıdığını görmekteyiz. 

     Makamların kişiler üzerindeki etkilerini de önce makamların kendi aralarındaki ses uyumuyla daha sonra bu makamların, insanda uyandırdıkları duygulara ve yaptıkları tesirlere göre, yine estetik olarak sınıflandırmıştır. Buna göre Rast, Segâh, Nevâ, Nişabur, Hüseyni, Rehâvi, Buselik ve Sûz i Dilara makamlarını gönülü geliştirip ferahlık veren makamlar olarak, Hicaz, Sabâ, Isfahan, Nihavend, Irak, Uşşak makamlarını da yürek yumuşaklığı, acıma duygusu ve incelik veren makamlar olarak tanımlamakla beraber bu etkileri dinlenildikleri zaman dilimiyle de özdeşleştirmektedir. (s.28-31, s.40-41)

    Sonuç olarak;  Abdülbaki Nasır Dede'nin  Türk Musıkisi Estetiği anlatımlarında  uzun bir musıki deneyimi,  terbiyesi ve üstadlarla ve yapılan istişareler ile Padişah huzurunda kurulan musikî meclislerinde bulunanların gözlemlenmesinin önemli bir payı olduğunu görmekteyiz. 

    Musiki nazariyatı alanında yazılmış değerli bir eser olan Abdülbâki Nâsır Dede'nin Tedkîk ü Tahkik adlı eseri 18.yüzyıl sonu ile 19. yüzyılın ilk yarısındaki Türk Mûsıkisi Estetiğini bize anlatan değerli bilgilere de yer vermiş olması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Sn.Hocamız Prof.Yalçın Tura'ya bir kez daha bu değerli eseri inceleyerek bizlere kazandırmasından dolayı emekleri için sonsuz teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunarız. 

BİBLIYOGRAFYA

ABDÜLBÂKİ NÂSIR DEDE. "TEDKÎK Ü TAHKÎK" ÇEVİREN VE İNCELEYEN: PROF.YALÇIN TURA. PAN YAYINLARI, İSTANBUL, 2006.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder