23 Nisan 2024 Salı
🌰 FINDIK PRENSESİNİN ÖYKÜSÜ -2-
Ülkede milli bayramların şenlikler içinde kutlanması gelenekti. Bu şatafata çoğunlukla 'fındık prensesi' dahil olmazdı. Utangaç bir yapısı olduğundan sadece görevini yapardı. Fındık prensesi okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski kralının yanına gitmeyi bir süre ertelemişti. Sevdiklerinin burda ona ihtiyacı vardı. Onun artık burdan bir beklentisi kalmamıştı oysa ki. Yine de ailesini korumak ve sevdikleriyle biraz daha olmak için gitme fikrini ertelemişti. Milli bayramlarin da yaklaşmış olmasıyla şölenlere sanatıyla katkıda bulundu. Bu ülkede çok ses getirdi. Ülke sakinleri ve ulke dışından krallar onu takdir ve tebrik ettiler. Bu onu ülkesine yeniden bağladı. En küçük bir sevgi gosterisinde bile duygulanırdı fındık prensesi. Ancak milli bayramların coşkusu düşmanlarının kızgınlığını arttırdı. Kendisini savunması gerekiyordu. Sadece sanat yolu ile kendisini ifade eden fındık prensesi nasıl düşmanlarına karşı kendisini savunabilecekti ? Uzakta olsa da okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski kralı kötü muameleye kötülükle karşılık vermeyin buyurmuştu. Bu sureç fındık prensesini çok aşıyor gibi gözüküyordu. Kararsiz kalmışti. Bu ilgi hoşuna gitse de kendisini yuvasında daha güvende hissedeceğine inanıyordu. O sirada okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski kralı ona korkmaması gerektiğini ifade etti. Yıllarca ayrı gecirdikleri surecte fındık prensesinin yaptigi iyi işler de başina gelenlerde ona bildirilmişti. Fındik prensesinin eskisi gibi neşeli bir şekilde çalışmalarını, günlük hayatinı, ibadetlerini, iyiliklerini rutinini sürdürmesini buyurmuştu. Fındık prensesi de bunun üzerine ülkesinde kalarak daha da faydalı isler yapmak üzere motive olmuştu. Halkının ondan beklentileri çok fazlaydı sorumluluğu ağırdı. O sorumluluktan kaçan biri hiç olmadı. Biraz daha kalarak faydalı olmaya ve ülkenin kralıyla ilişkilerini iyileştirmeye karar verdi. Iyi bir ikili olmuşlardi. Ülkenin kralı öyle herkese güvenmezdi. O kralın guvenini kazanmayı başarmıştı. Fındık prensesi bir sonraki hikayede ne yapacak ? Düşmanlarindan kendisini koruyabilecek mi? Başına gelebilecek bir tehlikeyi nasıl atlaticak ? Ona kimler yardım edicek ? Yarı yoldan dönecegi yolculuk hangisi olucak ?
19 Şubat 2024 Pazartesi
FINDIK PRENSESİ'NİN ÖYKÜSÜ
Bir varmış bir yokmuş...
Okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali kralı bir prenses kız sahibi olmak istemiş bunun için çok dua etmiş...
Allah da ona bir findık tanesi göndermiş bu fındığa çok iyi bakmasını onu daima korumasını söylemiş...
Okyanuslar ötesinin iyilik timsali kralı bundan hiç bir şey anlamamış ben bir kız çocuk bir prenses için dua etmiştim Allah bana fındık gönderdi demiş. Tabii o Allahdan gelen herşeye rıza gosterdigi için findık ı çok özel bir yere koymuş sulamış sevmiş dualar etmiş her gün ona. Gel zaman git zaman Fındık büyümüş kabugu diger bütün fındıklardan farkliymis. Okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali kralı sadece 1 gün bu fındığı yalnız birakmis kötü amaçlı kişiler onu çalmış. Onu bir gemiye bindirip uzaklastirmak istemisler gemiciler fındığı farkedince onda bir özellik oldugunu anlamislar onu hemen ayri bir yere koymuslar. Gitmekte olduklari ülkeye yaklasirken findıktan sesler gelmeye baslamis istiridye gibi ikiye ayrilan bu findigin icinden güzeller güzeli bir fındik prensesi doğmuş. Gemiciler buna cok sevinmisler bunun bir bereket alameti oldugunu düşünmüşler o sene balık ve ticaret hic olmadigi kadar bolluk icinde olmus. Gemicilerden biri fındık prensesini eve götürüp eşiyle birlikte bakmak istemis. O sırada okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski kralı üzüntü içindeymiş... Çünki o fındık onun için çok önemliymiş her yerde aramış soruşturmus hiç bir iz bulamamış. Gemiciler ulkeye yaklaşmışlar iyi kalpli gemici eşine haber göndermiş bir misafirimiz olucak diye eşi çok mutlu olmus hazirliklara baslamis. Gemi ülkeye gelmis Gemici fındık prensesini alarak evine gitmis. Eşi bu güzellige inanamamis bu güzel cocugu nerden buldun böyle demiş ? İnanmiycaksin ama bir fındiğın icinden cikti demiş. Fındik prensesi çok iyi ailesiyle büyürken okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski krali bir fındiğın içinden çıkan çocugun hikayesini duymuş... Günlerce aglamis diledigi prensesin ona o findikla gönderildigini anlamis.Ama bu ülkedeki hayati biraz zor gecmis kotu amacli kisiler onun masumlugu arkasinda her kotulüklerini yapma hakkini kendinde bulmuslar onu cok seven herkesi ondan uzaklastirmislar.. En sonunda fındik prensesi okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski kralinin yanina dönmeye karar vermis. Orada cok mutlu bir hayati olucakmis buradaki bütun kötü insanlardan uzak olucakmis. Fındik prensesinin giderken sürprizi ne olucakmis ? Yuvasina dönebilecek miymis ? Oradaki hayati nasil olucakmis ? 🌰
16 Ekim 2023 Pazartesi
BİR TÜRKİYE MASALI -5-
Ülke etrafındaki savaş olayları sürerken ortamın gerginliğinden dolayı yaşanan bir yanlış anlamayla melek cumhurbaşkanı ve peri kızı kavga ettiler. Peri kızı ona çok ama çok kızdı. Hem de üzüldü. Ülkede şimşekler çaktı onlar kavga ederken. Seller götürdü her yeri... Bir çocuklar anlamadı neyse ki. Olaylar biraz garipleşti peri kızını almaya gelenler ortadan yok oldular. Daha doğrusu öldürüldü almaya gelen diyardan sorumlu asker.Peri kızınının gidişi bu sebeple gecikmişti. Ama sonra birşey oldu peri kızı casus prensesin aslında düşman olmadıgini okyanuslar ötesindeki iyilik timsali ülkenin eski kralının "zencefil perisi" oldugunu ve komşu ülkenin kralını da çok sevdiğini öğrendi. Konuyla hemen ilgilendi ve geldiği ülkesine onlar için bir mesaj yayınladı. Aslında komşu ülkenin kralı da bu zencefil perisini sevmişti. Onlar için herşeyin iyi olmasını dilerken peri kızı melek cumhurbaşkanı da ülke etrafındaki sorunları çözmekle ilgileniyordu. Bazen tatlarını kaçıracak haberler duysalar da aslında ortalik biraz sakinleşmişti. Melek cumhurbaşkanıyla peri kızının arası düzelmemişti. Peri kızı bu hafta çocuklariyla da ilgilenemiyordu. Aslında peri kızı babasını çok özlemişti. Bu konudaki hikaye sizlerin oldukça dikkatini çekebilirdi. Bu hikayeyi yazmayacağız ilerde film olarak izleyeceksiniz. Son tutumlarında babasını mutlu ettigine inandığı için ülke sorunlari, çocuklari, melek cumhurbaşkanı ve komşu ülkelerdeki ailelerle ilgilenmeye karar verdi. Hikayenin 6. bölümünde neler olacak ? Melek cumhurbaşkanı ile peri kızı barışacaklar mi? Komşu ülkenin kralı ile casus zannedilen zencefil perisi peşlerindeki düşmanları atlatabilecekler mi ? Peri kızının ve çocuklarının ertelenen gidişi gerçekleşecek mi ?
9 Ekim 2023 Pazartesi
BİR TÜRKIYE MASALI -4-
Irmaklarından süt ve bal akan bu ülkenin düşmanları bir anda büyük bir birlik içine girmişlerdi. Melek Cumhurbaşkanı bu vaziyeti nasıl değerlendireceğini bilemiyordu. Esasen kimseyle işbirligi yapmak da istemiyordu. Komşu ülkenin kralıyla peri kızı arasindaki yakınlik canını çok sıkıyordu. Bütün düşüncesi buydu neredeyse. Peri kızinın düşmanlarının yanisira o da neredeyse peri kizini bir yere kapatip tüm dis dünyayla iliskisini kesmeye çalisiyordu. Aşik oldugunu zannettigi casus prenses aslinda bu komsu ülkenin kralinin karisi olmaya calisiyordu. İşler iyice karismisti. Bu arada komşu ulkenin eski kraliçesi buyük bir üzüntü içindeydi. O casus kadin kocasini ele gecirmis prens ve prensesleri de elinden aldirmisti. Komsu ülkenin eski kralicesi aslinda yillarca peri kizini düşman zannetmisti asil tehlikeyi göremediginden bütün ailesini kaybetmek üzereydi peri kizi bu duruma cok üzulüp ona yardim etmeye calisiyordu aslinda. İşler iyice karismisti. Peri kizi islerin icinden nasil cikacagini bilemiyordu. Gülistan vadisindeki krala ulasmaya calisirken komsu ülkenin kraliyla melek cumhurbaşkanı buna çok kızdı ve onu engellediler. Gülistan vadisindeki kralı sevmiyorlardi. O da onlari sevmiyordu. Ulkenin ileri gelenleri peri kızının yakinlariydi babasi hayatta olmadigi icin o yakinlarindan destek goruyordu. Melek Cumhurbaskani gelişen savas olaylari hanedanlar arasi bu anlaşmazliklar ve ülke arasindaki gerginlikten çok üzülüyordu. Bu arada dış ülkelerden peri kizini almak üzere ülkeye gelmislerdi ne Melek Cumhurbaskani ne Komsu ülkenin krali ne de Gülistan vadisindeki kral bu kızı göndermek istemiyordu. Ama kız çok yakinda gidecekti. Bunu biliyordu. Artik ülkedeki bu çözümsüz olaylarda kendisi de çaresiz kalıyordu. Melek Cumhurbaşkanı'da bunu biliyordu. Çünki yeni hanedanin kurulmasi icin peri kızinin kendisine eş seçmesi gerekiyordu. Kisa bir zaman içerisinde gidip geri gelecekti. O sirada Melek Cumhurbaşkani'ni çok merak edecekti. Peri kızının ülkedeki çocuklari da kendisiyle birlikte oradan ayrilacaklardi. Yeni hanedanin kurulma zamanina kadar özel olarak yetiseceklerdi. Artik kendi ailesiyle ilgilenmesi gerekiyordu. Hikayenin 5.bölümunde neler olacak ? Peri kizi Melek Cumhurbaskanini, Komşu ulkenin kralini, Gülistan vadisindeki krali birakip gidebilecek mi ? Cocuklarini nasil bir araya getirecek ? Yeni hanedan icin kimi eş olarak seçecek ? Komsu ülkenin etrafinda baslamis olan savas olaylari nasil sonuçlanacak ?
30 Eylül 2023 Cumartesi
ZARİF BİR PERİNİN İLK ADIMLARIYDI DUYDUĞUM....
ZARİF BİR KANÛNİ PERİNİN İLK ADIMLARIYDI DUYDUĞUM....
TRT İstanbul Radyosu'nun Türk Sanat Mûsıkisi dinleyicilerine kazandırdığı bir albüm olarak bu akşam ki yazımda sizlere TRT İstanbul Radyosu Kanun Sanatçısı Funda Süyür'ün ilk bireysel çalışması olan "Uzak" albümünden eser örnekleri tanıtmak istedim. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim bu albümü borçlu olduğumuz tüm duygusal, birikimlerin dostluğumuzda harmanlandığı günler, dün gibi hatırımda. Fakat ben müziksel yazım sürecimi zaman içerisinde akademik yazılarla beslemeye çalıştıktan sonra çocukluk arkadaşımın her emeğine 10 yıl boyunca tanık olduğum sanat hayatının ilk ürünü hakkında ancak yazabiliyorum. Bizler objektif insanlar olduğumuzdan en tarafsız yorumları yapabilene kadar bekleriz. Ve inanın bir dosta uzaktan bakmak onu ayrı bir sanatçı olarak görmek çok kolay değil. Yine bugün bu yazıyı yazmamda bestecimizin son yıllarda artan yüksek verimliliği ve istikrarlı bir şekilde sanat hayatında verdiği ürünlerin olgunluk düzeyine ulaşma merdivenlerini tırmandığını gururla görmemin çok etkisi olmuştur.
"UZAK"
Kürdilihicazkar Saz Semaisi
Özlem
Kürdilihicazkar makamın, yapısal anlamı bakımından hüznü sevdayı, kimi zamanda en gizli duyguları melodik zenginlikteki yapısıyla anlatabileceğiniz nadir makamlardan biridir. Bu eserde bestekarımız sanki, dönemsel bir özlem anlatımında bulunmuş. Önceleri sakince, duygularını ifade eden bu özleyiş yerini yarı kederli hüzünlü geçişlere bırakarak sürdürdüğü tınılarını bir sonraki hanede daha aşikarane bir coşkuyla buluşturmuş ve eserin içerdiği geçkilerde dinleyiciyi adeta özlediği ne varsa ona doğru götürmüştür. Son hanede makama döndüğünde ise hissedeceğiniz hafif küskünlük tınısı ve hüzünlü bitiş eserin klasik kürdilihicazkar tınısıyla birleşince bizi vermek istediği duyguya ziyadesiyle ulaştırmıştır.
Sazım için.
Enstrümantal eserlerin En orijinallerinden biri olarak tercih edebileceğiniz bu eserde Akdeniz müziğinin olağanüstü lirikliğini ve sanki latin tınılarının çekiciliğini sizi bambaşka biryere alıp götürdüğünü hissedersiniz. Klasik formların ötesinde bir tınısı olan bu eser tarz bakımından gelecek nesillerin Türk Musıkisi'nin ağır, enstrümantal formlarına alternatif, yapısal bir örnek oluşturacak nitelikte gibi görülüyor.
Beklenen
Sevgili Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Bekleyenler için şiirini bize hissettiren bir eser tavsiyesi, isteseler bu besteden başkasını seçemezdim sanırım. Bu şiirden bir bölüm vermek isterim. Sanki bu şarkıyı size benim sözcüklerinden daha iyi anlatabilir.
"Bir çocuk doğmayı bekler
Bir ağır hasta ölmeyi
Bitkiler yağmur ve güneşi bekler
Yalnız bir kadın sevilmeyi
Ve düşün ki bir adam
İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler...."
"Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsenn
Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlayacağım"...
Renkler
Yine bu albümün öne çıkan enstrümantal eserlerinden biri. Form itibariyle Serbest bir tarz seçilmiş olan Bu eserin yüksek perdedeki tınıları Ve geçişleri Bize bir yağmur sonrası açan bir gökkuşağının Sh k
harelerinde Bir gezinti sunmuş.
Umut
Zamanın içinde saklanıp
Hapsolur tüm acılar.
Sadece sevginle beslenir.
Kalbime sızan Umut
Tutsak olmam ben karanlığa
İçimde kopsa da fırtına
Bilirim, yalnızlık rıhtımında
Beklersin sen beni, Umut....
Tınısı Bir hayli, romantik olan bu eserde ,
derin bir hüznün barındırdığı umuda seslenişi duyumsuyorsunuz...
Hicazkar sirto
Hicazkar makamı melodik içeriğiyle hem hareketli hem hüzünlü eserleri dinleyebileceğiniz nadir makamlardan biridir. Sirto ise enstrümantal Türk Müziğinin hareketli ve neşeli formlarından biridir.
Bu eserdeki Ezgisel ritmik yapı sirto formunun yeni bir anlayışla yorumlanması gibi görünüyor...
Albümde öne çıkan eserlerden sizlere bir tanıtım yapmaya çalıştım nacizane. Kendiniz dinleme şansı bulursanız söylediklerimden de fazlasını bulabileceğinize inanıyorum.
Bestekarın kendi duygusal ve düşsel dünyasının sanatlı anlatımlarının ilk ürünü olan bu albüm. Onun sanat hayatında hep ayrı biryere sahip olacak gibi görünüyor.
Bu eserleri ve daha fazlasını Sn. Funda SÜYÜR'ün youtube kanalında izleyebilirsiniz.
..
21 Eylül 2023 Perşembe
BİR TÜRKIYE MASALI -3-
Melek Cumhurbaşkanı ülkesinde günden gune artan sorunlar başetmeye çalışırken düşman ülkenin casus prensesinin aği gitgide genişliyordu. Cok kalabalik bir destekçisi vardi öyle ki sanki herşeyi bir anda alt üst edivereceklermis gibi hazirliklar icerisindelerdi. Peri kizi o sirada komşu ülkenin kralindan yardim istedi. Melek Cumhurbaskani bundan cok hoslanmayacakti cunku her şeyi kendisi halletmeye calisirdi. Komşu ülkenin kralı da peri kızinın iyi niyetini bildiği için ona yardim etmeyi kabul etti. O sırada Melek Cumhurbaşkanı hiç beklemediği bir haber aldı. Peri kızı ona bir gerçeği fısıldadı. Melek Cumhurbaşkanı'yla peri kızının herkesden gizledikleri bir oğlu vardı. Yani o herkesin peşinde olduğu anahtar aslında peri kızının çocuklarina coktan gecmisti bile. İs guçlerini birlestirip ülkelerini kurtarmaya kalmisti. Komşu ülkenin kralı çok iyi kalpli ve çok duygusal biriydi. O da onlarin bu cabasina cocuklari koruyarak katkisini sunmaya karar verdi. Bu arada Okyanuslar ötesindeki ülkenin iyilik timsali eski krali da bu yeni habere sevinmis ve cocuklarin etrafinda bir sevgi cemberi kurulmasini istemisti. Uzak ulkenin Krallarindan biri de iyi kalpli eşiyle onlara yardim etmeye karar vermisti. O ne kadar uzakta olsa da halen ülkede çok sevilen ve cok guçlu bir kraldi. Bu arada Melek Cumhurbaskani komşu ulkenin kralina bir kiskanclik duymaya basladi. Peri kizi ile bu kral arasindaki yakinlasma dikkatini cekmisti. Melek Cumhurbaskani sevdiklerini de ülkesini de fazlaca sahiplenen biriydi. Aslinda en büyuk problem herseyi kendi basina halledebilecegini dusunmesinden kaynaklaniyordu. Okyanuslar ötesindeki ulkenin eski iyilik timsali Krali bizim hep yanimizdaydi oysa ki. Bakalim 4.bölümde neler olacak ? Sehzadeler guclerini birlestirecek mi? Melek Cumhurbaskani ile Peri kizinin arasinda neler yasanacak? Peri kizi ile komşu ülkenin krali arasinda sahiden birsey olacak mi? Cocuklar bu duruma ne diyecek ?Bu konudaki büyuk haber ne ? Isler bu kadar kolay mi ilerleyecekti ? görüsmek uzere
16 Eylül 2023 Cumartesi
SEN GİDERKEN BEN...
SEN GİDERKEN BEN…
Anlamıştım gideceğini. Rüyamda Ay batmıştı bir gece öncesi. Yüreğim dar, içim huzursuz bir bekleyiş içerisindeydim. Gözlerinin elâsı bir başkaydı son günümüzde. Yeşil pırıltıları yoktu sanki. Derin bir sessizlik vardı aramızda. Çok çok az şeydi konuştuğumuz. Konuşabildiğinde sorabildiğin tek soruydu “Niye ?” ”Dilek Niye ?” Benim biricik Anneciğim… Çok az şeyin cevabını veremedim ben ömrümce. Bu da onlardan biriydi. Niye ? Tabii ki güzelliklerle doldurduğun özel bir hayatın bitişinde, demek istediklerinden de fazlası vardı bu sorunun içinde. Niye daha fazla zamanımız olmadı ? Niye ben senin mutlu günlerini daha fazla göremedim ? Niye ayrılıyoruz ? Ve belki de daha pek çok şey.
Sen giderken ben bu soruların cevaplarını hep düşündüm. O sabah geldiğin meleklerin arasına dönmeye karar verdiğin o sabah. Bir kerecik gözlerime baktın. Yüreğime, aklıma, tüm günlerime asılı kalan o son bakışında da bulamadım cevabını.
Sen giderken ben sana söz verdiğim gibi güçlü durdum. Ağlamadım, Seni uğurlarken Cennetin koylarına. Öylece durdum. Öylece… Sessiz… Derin… ve Hüzünlü…
Sen giderken ben zamanı Seninle durdurdum. 16 Eylül 2011 Cuma sabahı 06.45. Her sabah 06.45 olduğu zaman saat vedalaşıyorum hala Seninle...
Sen giderken ben yüzüme gözlerimin en gizli yerine oturan bir acıyla baktım ardından. Gözlerindeki ışığı hiç kaybetme derdin ya, o ışığın yerinde yokluğun var artık.
Sen giderken ben kavuşacağımız anı düşledim. Bilmiyorum Senin olduğun yerdeki zaman birimini ve ne kadar var o güne elbette bilmiyorum. Ama biz her seyahatten sonra kavuştuğumuzda şöyle bir kokumuzu içimize çekerdik ya, deli bir sarılmamız olurdu, hemen sonrasında Senin yaptığın muhteşem kahveler. O anı düşledim hep. Sabahları hala beni uğurladığın pencereye bakıyorum. Eve geldiğimde beni karşıladığın o gülümseyişini arıyorum. Sevgiden yarattığın, büyük bir dostlukla çevrelediğin, daima dikkate aldığım öğütlerle beslediğin, mutluluk dolu ilişkimizin her anısını ben özenle koruyorum. O güne kadar da böyle yapacağım.
Sen giderken ben olmadığın bir dünyaya her gözlerimi açtığımda sabahları “Yavrucuğum geç kalıyorsun” diyen sesini aradım. Sonra yatağımda öylece büzüştüm dakikalarca. Sonra bu sabahlara müzikle uyanmaya karar verdiğimde Münir Nurettin’in o eşsiz bestesi denk geldi ‘playlist’imde.
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Beni sensiz bıraktın
Beni bensiz bıraktın”
Müzikle uyanmaktan da vazgeçtim o vakit. Hayatıma Senin dahil ettiğin ve benzersiz emeklerle ilerlememi sağladığın müzik bile canımı acıtır olmuş farkında olmadan.
Sen giderken ben Seninle gelmek istedim bir an biliyor musun ? Ellerini tutmak istedim korkma diye. Birlikte yürüyelim istedim o sonsuz ışığa. Neden durdum biliyor musun ? Sana verdiğim sözleri düşündüm. Neler yapmamı istediğini. Düşlerimizi. Senin ne kadar cesur bir kadın olduğunu, korkmadan Senin için hazırlanmış o kutsal yere her zamanki asaletinle gidebileceğini düşündüm. Ve sözlerimi tutmaya karar verdim.
Sen giderken ben Lâl oldum Anne. Dilimle, gözlerimle, kalbimle sustum. Bağırmak istedim. Haykırmak istedim “Gitme” diye. Ama sustum. Bağırmayacaksın demiştin. Bağıramadım bende. Sen giderken ben Lâl oldum, durdum.
Sen giderken ben bin ömrüm olsa bininde de Senin Annem olmanı seçeceğimi anladım. Bana verdiğin bin ömürlük sevgi için Sana minnettarım. Seçilerek gönderildiğin ve artık geri döndüğün meleklerin arasındaki sonsuz yolculuğunda bir gün yolumuz kesişirse o muhteşem gülüşünle bir kez gülümse yeter. En çok onu özlüyorum çünkü. Rahat uyu Anneciğim. Sen giderken beni gururla andığım bir isimle bıraktın. Teşekkür ederim Anne. Çok teşekkür ederim…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)